Core Web Vitals Metriklerinin Tanımı ve Amacı

Core Web Vitals, Google’ın web sitelerinin kullanıcı deneyimini değerlendirmek için geliştirdiği ve doğrudan arama sıralamalarına etki eden temel performans göstergeleridir. Bu metrikler, kullanıcıların bir sayfa ile etkileşime geçerken hissettikleri hız, tepki süresi ve görsel kararlılık gibi kritik deneyim unsurlarını ölçer. 2020 yılında tanıtılan Core Web Vitals, yalnızca teknik bir değerlendirme aracı değil; aynı zamanda kullanıcı memnuniyetini artırmak ve dönüşüm oranlarını yükseltmek için somut bir kılavuz görevi görür.

Google, onlarca farklı hız ve performans ölçütü arasından üç ana metriği “temel” kabul etmiştir: Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS). Bu üçlü, bir sayfanın yüklenme hızı, etkileşime girme hızı ve görsel istikrarını temsil eder. Her biri farklı bir kullanıcı deneyimi boyutunu ölçer; LCP içerik görünürlüğünü, FID etkileşim yanıt süresini, CLS ise görsel kaymaların yarattığı rahatsızlığı tespit eder.

Core Web Vitals, Google’ın “Page Experience” (Sayfa Deneyimi) sinyalinin merkezinde yer alır. Yani siteniz içerik açısından mükemmel olsa bile, bu metriklerde zayıf performans gösteriyorsanız arama sonuçlarında rakiplerinizin gerisinde kalabilirsiniz. Bunun temel nedeni, Google’ın yalnızca “bilgi sunan” değil, aynı zamanda “hızlı ve sorunsuz deneyim” sağlayan siteleri ödüllendirmesidir. Kullanıcıların sayfada daha uzun süre kalması, hemen çıkma oranının düşmesi ve dönüşümlerin artması, bu metriklerin iyileştirilmesiyle doğrudan bağlantılıdır.

Core Web Vitals Neden Bu Kadar Önemli?

Core Web Vitals yalnızca teknik SEO’nun bir parçası değildir; aynı zamanda iş hedeflerinizi etkileyen kritik bir faktördür. Yavaş yüklenen veya etkileşime geçmeyen sayfalar, potansiyel müşterilerinizi rakip sitelere yönlendirir.

  • Daha iyi sıralamalar ile organik trafik artışı sağlar.
  • Kullanıcı memnuniyetini ve tekrar ziyaret oranını yükseltir.
  • Dönüşüm oranlarını ve gelir potansiyelini artırır.
  • Mobil cihazlarda daha akıcı bir deneyim sunar.

Bu metriklerin amacı, web yöneticilerinin ve geliştiricilerin, kullanıcı deneyimini nicel verilerle ölçmesini kolaylaştırmaktır. Eskiden performans optimizasyonu sübjektif yorumlara dayalıyken, Core Web Vitals ile birlikte artık herkes için ortak bir “başarı kriteri” tanımlanmıştır. Örneğin LCP için 2,5 saniyenin altında bir değer, FID için 100 milisaniyenin altında tepki süresi ve CLS için 0,1’in altında bir skor “iyi” olarak kabul edilir.

Core Web Vitals verileri iki farklı kaynaktan gelir: Alan Verileri (Field Data) ve Laboratuvar Verileri (Lab Data). Alan verileri, gerçek kullanıcıların tarayıcılarında yaşadığı deneyimi yansıtırken, laboratuvar verileri kontrollü bir test ortamında elde edilir. Alan verileri Google’ın Chrome Kullanıcı Deneyimi Raporu (CrUX) aracılığıyla toplanır ve Search Console’daki Core Web Vitals raporunda görüntülenebilir.

Metrikİyi DeğerGeliştirilmesi GerekenKötü Değer
LCP (Largest Contentful Paint)< 2,5s2,5s – 4s> 4s
FID (First Input Delay)< 100ms100ms – 300ms> 300ms
CLS (Cumulative Layout Shift)< 0,10,1 – 0,25> 0,25

Core Web Vitals yalnızca hız optimizasyonu ile sınırl�� değildir. Tasarım bütünlüğü, kullanıcı etkileşimleri ve mobil uyumluluk gibi unsurlar da bu metriklerin bir parçasıdır. Dolayısıyla web sitenizin başarısı için yalnızca SEO ekibinizin değil, geliştiriciler, tasarımcılar ve içerik yöneticilerinin de bu standartları bilmesi ve uygulaması gerekir. Bu yaklaşım, hem kullanıcı memnuniyetini hem de Google sıralamalarını eş zamanlı olarak iyileştirir.

Largest Contentful Paint (LCP) Nedir ve Nasıl İyileştirilir?

Largest Contentful Paint (LCP), Core Web Vitals metriklerinden biridir ve bir web sayfasındaki en büyük içerik öğesinin (genellikle bir görsel, video veya büyük bir başlık) kullanıcı ekranında tamamen görünür hale gelme süresini ölçer. LCP, doğrudan kullanıcıların “sayfa ne kadar hızlı yüklendi?” algısıyla ilişkilidir. Google’a göre LCP değerinin 2,5 saniyenin altında olması “iyi”, 2,5 – 4 saniye arası “geliştirilmeli” ve 4 saniyenin üzeri ise “kötü” olarak kabul edilir.

LCP, teknik olarak “sayfa yüklenme süresi” metriği değildir; yalnızca sayfanın en büyük görünür öğesinin yüklenme süresini dikkate alır. Örneğin, e-ticaret sitesinde ürün görseli veya bir haber sitesinde makale başlığı bu öğe olabilir. Kullanıcı, bu öğeyi gördüğünde sayfanın büyük ölçüde yüklenmiş olduğunu hisseder. Bu nedenle LCP’nin düşük olması, ziyaretçi memnuniyetinin artmasına ve hemen çıkma oranının düşmesine yardımcı olur.

LCP’yi Etkileyen Temel Faktörler

  • Yavaş sunucu yanıt süreleri (TTFB’nin yüksek olması)
  • Büyük ve optimize edilmemiş görsellerin yüklenmesi
  • Render-blocking CSS ve JavaScript dosyaları
  • Yetersiz tarayıcı önbellekleme ayarları
  • CDN kullanılmayan statik dosya dağıtımı

LCP’yi iyileştirmek için öncelikle sayfanın Time to First Byte (TTFB) değerini düşürmek gerekir. Bu, sunucu yanıt hızını artırarak elde edilir. Yüksek performanslı hosting çözümleri, HTTP/2 veya HTTP/3 protokollerinin kullanılması ve etkili bir CDN entegrasyonu bu konuda büyük fark yaratır. Örneğin, küresel bir e-ticaret sitesi, Avrupa’daki kullanıcılarına ürün görsellerini Frankfurt sunucularından, Asya’daki kullanıcılara ise Singapur sunucularından ileterek LCP’yi ciddi oranda iyileştirebilir.

Bir diğer önemli adım, görsellerin WebP veya AVIF formatına dönüştürülmesidir. Bu formatlar, görsel kalitesinden ödün vermeden dosya boyutunu %30-50 oranında azaltabilir. Ayrıca lazy loading tekniği ile sayfanın en üst kısmında görünmeyen görsellerin, kullanıcı sayfayı aşağı kaydırana kadar yüklenmemesi sağlanabilir. Böylece tarayıcı, ilk etapta yalnızca LCP öğesini yüklemeye odaklanır.

Optimizasyon YöntemiEtkisiUygulama Örneği
Sunucu yanıt süresini azaltmaLCP’yi 500ms – 1s arası kısaltabilirHTTP/3, CDN, güçlü hosting
Görsel optimizasyonuDosya boyutunu %50’ye kadar küçültürWebP, AVIF, sıkıştırma
Render-blocking kaynakları kaldırmaLCP yükleme süresini doğrudan düşürürCSS minify, JS async/defer

CSS ve JavaScript dosyalarının yüklenme şekli de LCP üzerinde belirleyicidir. Özellikle render-blocking olarak adlandırılan, sayfanın yüklenmesini engelleyen CSS ve JS dosyaları mümkün olduğunca azaltılmalı veya async ve defer nitelikleri ile ertelenmelidir. Kritik CSS, HTML’in içine gömülerek ilk render süreci hızlandırılabilir.

Google’ın PageSpeed Insights ve Lighthouse araçları, hangi öğenin LCP olarak belirlendiğini ve hangi faktörlerin onu yavaşlattığını net bir şekilde gösterir. Örneğin, test sonucunda LCP öğesi olarak bir kahraman görsel (hero image) belirlenmişse, bu görselin boyutunun küçültülmesi, sıkıştırılması ve doğru formatta sunulması gerekir. Ayrıca tarayıcı önbellekleme süresi artırılarak tekrar ziyaretlerde LCP süreleri daha da düşürülebilir.

Sonuç olarak, LCP’nin optimize edilmesi yalnızca teknik bir hız iyileştirmesi değildir; kullanıcıların sitenize dair ilk izlenimini doğrudan etkileyen kritik bir adımdır. LCP değeri düşük olan sayfalar, hem SEO sıralamalarında avantaj sağlar hem de kullanıcı memnuniyetini artırarak dönüşüm oranlarında belirgin bir artış yaratır.

First Input Delay (FID) Optimizasyon Yöntemleri

First Input Delay (FID), bir kullanıcının sayfadaki bir öğe ile ilk etkileşim kurma anı (örneğin bir butona tıklama, bir menü açma veya bir form alanına tıklama) ile tarayıcının bu etkileşime yanıt vermeye başlaması arasındaki gecikme süresini ölçer. FID, milisaniye (ms) cinsinden ifade edilir ve doğrudan kullanıcı deneyimini etkiler. Google, FID süresinin 100 ms’nin altında olmasını “iyi”, 100 – 300 ms arasını “geliştirilmeli” ve 300 ms’nin üzerini ise “kötü” olarak kabul eder.

FID’nin düşük olması, kullanıcının siteyi “hızlı ve tepkisel” olarak algılamasını sağlar. Özellikle e-ticaret sitelerinde, ödeme adımında veya ürün filtreleme gibi etkileşimli alanlarda yüksek FID değeri, kullanıcıların işlemi yarıda bırakmasına neden olabilir. Bu yüzden FID optimizasyonu, yalnızca SEO açısından değil, dönüşüm oranlarının korunması açısından da kritiktir.

FID’yi Olumsuz Etkileyen Temel Faktörler

  • Aşırı büyük JavaScript dosyalarının yüklenmesi
  • Tek seferde çok fazla kod çalıştırılması (main thread blokajı)
  • Gereksiz üçüncü taraf script’ler
  • Optimize edilmemiş event listener kullanımı
  • Render sırasında yoğun hesaplama yapan işlemler

FID optimizasyonunun ilk adımı, tarayıcı main thread yükünü azaltmaktır. Main thread, HTML parsing, CSS işleme, JS çalıştırma ve kullanıcı etkileşimlerini işleme gibi tüm kritik görevleri yürütür. Eğer bu süreçte uzun süreli bir görev (long task) çalışıyorsa, tarayıcı gelen kullanıcı etkileşimine hemen yanıt veremez. Bu nedenle uzun görevleri küçük parçalara bölmek (code splitting) ve requestIdleCallback gibi tekniklerle ertelemek önemlidir.

JavaScript optimizasyonu FID iyileştirmelerinin kalbinde yer alır. Tree-shaking ile kullanılmayan kodların temizlenmesi, async veya defer öznitelikleri ile betiklerin yüklenmesinin ertelenmesi, ilk yüklemede yalnızca kritik JS kodlarının çağrılması (critical JS) en iyi uygulamalar arasındadır. Ayrıca, mümkünse framework’lerin hafif sürümleri veya vanilla JS ile yeniden yazılmış bileşenler tercih edilebilir.

Optimizasyon YöntemiEtkisiUygulama Örneği
Uzun görevleri bölmeFID’yi 200 ms’den 80 ms’ye indirebilirsetTimeout ile işlemleri parçalara ayırmak
Üçüncü taraf script’leri azaltmaSayfa yükünü %20-30 azaltırGereksiz izleme ve reklam script’lerini kaldırmak
JavaScript dosyalarını küçültmeKritik JS yürütme süresini kısaltırTersine sıkıştırma ve gzip/brotli kullanmak

Bir diğer önemli teknik, passive event listener kullanımıdır. Özellikle scroll ve touch gibi yüksek frekansta tetiklenen olaylarda, passive event listener kullanmak tarayıcının bu olayları engellemeden işleyebilmesini sağlar. Örneğin:

document.addEventListener('touchstart', handler, { passive: true });

Bu yöntem, özellikle mobil cihazlarda kaydırma ve dokunma hareketlerinin daha akıcı olmasına yardımcı olur.

FID’yi ölçmek için Google PageSpeed Insights, Lighthouse ve Web Vitals Chrome eklentisi gibi araçlar kullanılabilir. Gerçek kullanıcı verilerini (field data) görmek için ise Google Search Console’daki “Core Web Vitals” raporu değerlidir. Bu rapor, hem masaüstü hem de mobil cihazlar için ayrı FID değerlerini sunar.

Son olarak, FID optimizasyonu tek başına ele alınmamalıdır. LCP ve CLS gibi diğer Core Web Vitals metrikleri ile birlikte değerlendirilerek bütünsel bir performans iyileştirme stratejisi oluşturulmalıdır. FID’yi düşük tutmak, yalnızca hız hissiyatını artırmakla kalmaz; kullanıcıların etkileşimde bulunma isteğini ve dönüşüm oranlarını da doğrudan yükseltir.

Cumulative Layout Shift (CLS) Sorunlarını Çözme Yolları

Cumulative Layout Shift (CLS), bir web sayfasındaki öğelerin yükleme sırasında beklenmedik şekilde yer değiştirmesini ölçen bir Core Web Vitals metriğidir. Kullanıcı deneyimi açısından büyük önem taşır çünkü sayfada bir öğenin aniden konum değiştirmesi, ziyaretçilerin yanlışlıkla başka bağlantılara tıklamasına veya işlemlerini yarıda bırakmasına neden olabilir. CLS değeri ne kadar düşükse, sayfa düzeni o kadar istikrarlıdır. Google, 0.1 ve altındaki değerleri “iyi”, 0.1 – 0.25 aralığını “geliştirilmeli” ve 0.25’in üzerini “kötü” olarak sınıflandırır.

CLS sorunları genellikle sayfa yüklenirken boyutları önceden belirtilmemiş görsellerden, dinamik reklam alanlarından, geç yüklenen web fontlarından veya istemci tarafı render edilen bileşenlerden kaynaklanır. Özellikle e-ticaret sitelerinde ürün görselleri, banner alanları ve kampanya modülleri bu problemi tetikleyebilir. Bu nedenle CLS optimizasyonu, hem kullanıcı memnuniyetini hem de dönüşüm oranlarını doğrudan etkiler.

CLS Sorunlarının En Yaygın Nedenleri

  • Boyutları tanımlanmamış görseller
  • Dinamik reklam ve embed alanları
  • Geç yüklenen web fontları (FOIT/FOUT problemleri)
  • Asenkron yüklenen bileşenler
  • Önceden rezerve edilmemiş alanlar

CLS değerini düşürmenin ilk adımı, tüm medya öğeleri (görseller, videolar, iframe’ler) için width ve height niteliklerini tanımlamaktır. Böylece tarayıcı, bu öğeler yüklenmeden önce doğru boyutta bir alan ayırır ve sayfa yükleme sırasında yer değiştirme olmaz. Modern tarayıcılarda aspect-ratio özelliğini kullanmak da benzer şekilde alan rezervasyonu sağlar.

Dinamik reklam alanlarında ise sabit boyutlu yer tutucular kullanmak gerekir. Reklam boyutu değişken olsa bile, yer tutucu alan yükseklik olarak maksimum boyutu kapsayacak şekilde ayarlanmalıdır. Böylece reklam yüklenirken sayfa düzeni bozulmaz.

CLS Önleme YöntemiEtkisiUygulama Örneği
Medya boyutlarını tanımlamakYer değişimlerini %70’e kadar azaltır<img src="urun.jpg" width="400" height="300">
Alan rezervasyonu yapmakCLS puanını 0.2’den 0.05’e çekebilirCSS ile min-height belirlemek
Font yükleme stratejisiMetin kaymalarını ortadan kaldırırfont-display: swap; kullanmak

CLS optimizasyonunda bir diğer önemli unsur web fontlarının yüklenme sürecidir. Varsayılan olarak tarayıcı, font dosyası yüklenene kadar metni göstermeyebilir (FOIT) veya yedek font ile gösterip sonra değiştirebilir (FOUT). Her iki durumda da layout kayması oluşabilir. Bu problemi çözmek için font-display: swap; özelliği ile tarayıcıya, font yüklenene kadar fallback font kullanmasını, yüklenince ise değişiklik yapmasını söylemek gerekir. Ayrıca font dosyalarını önceden yüklemek için <link rel="preload"> kullanılabilir.

Asenkron yüklenen bileşenler (örneğin yorum alanları, sosyal medya embed’leri) için de sabit yükseklikte bir alan ayırmak gerekir. Böylece bileşen geç gelse bile düzen bozulmaz. Eğer bileşen yüklenme süresi uzun ise, kullanıcıya geçici bir placeholder (iskelet ekran) gösterilebilir.

CLS İyileştirme İpuçları

  • Önceden tanımlı görsel oranları kullanın (aspect-ratio)
  • Reklam ve embed alanları için sabit boyut belirleyin
  • Font preload ve font-display: swap; kombinasyonunu uygulayın
  • Geç yüklenen bileşenlerde placeholder kullanın
  • JavaScript ile DOM manipülasyonunu minimumda tutun

CLS değerini izlemek için Google PageSpeed Insights, Lighthouse veya Chrome Web Vitals eklentisi kullanılabilir. Ayrıca Google Search Console içerisindeki Core Web Vitals raporu, gerçek kullanıcı verileriyle CLS problemlerini tespit etmenize yardımcı olur.

Unutulmamalıdır ki, düşük CLS yalnızca teknik bir optimizasyon değil, kullanıcı memnuniyetini ve güvenini artıran kritik bir deneyim unsurudur. Stabil bir sayfa düzeni, ziyaretçilerin sitede daha uzun süre kalmasına ve dönüşüm oranlarının yükselmesine doğrudan katkı sağlar.

Core Web Vitals ile SEO Arasındaki Bağlantı

Core Web Vitals, Google’ın kullanıcı deneyimini ölçmek ve web sitelerinin performansını değerlendirmek için geliştirdiği üç ana metrikten oluşur: Largest Contentful Paint (LCP), First Input Delay (FID) ve Cumulative Layout Shift (CLS). Bu metrikler, sayfanın yüklenme hızı, etkileşim süresi ve görsel istikrar gibi kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen faktörleri ölçer. 2021’den itibaren Google, bu metrikleri resmi bir sıralama faktörü haline getirmiştir; dolayısıyla, Core Web Vitals optimizasyonu sadece teknik bir görev değil, SEO stratejisinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Arama motoru optimizasyonu (SEO) geçmişte büyük ölçüde içerik kalitesi, geri bağlantılar (backlink) ve anahtar kelime yoğunluğu gibi faktörlere odaklanırken, günümüzde kullanıcı deneyimi odaklı sinyallerin önemi giderek artmıştır. Google, kullanıcıların hızlı yüklenen, kolay etkileşim kurulan ve kararlı bir düzen sunan siteleri tercih ettiğini biliyor. Bu nedenle, Core Web Vitals değerleri zayıf olan bir site, içerik kalitesi yüksek olsa bile rakiplerinin gerisinde kalabilir.

SEO’ya Etki Eden Başlıca Core Web Vitals Metrikleri

  • LCP (Largest Contentful Paint): Sayfanın ana içeriğinin yüklenme hızını gösterir.
  • FID (First Input Delay): Kullanıcının ilk etkileşimine verdiğiniz yanıt süresini ölçer.
  • CLS (Cumulative Layout Shift): Sayfa düzeninin yükleme sırasında ne kadar stabil olduğunu ölçer.

Core Web Vitals ile SEO arasındaki bağlantıyı anlamak için Google’ın “Page Experience” güncellemesini bilmek gerekir. Bu güncelleme ile birlikte, kullanıcı deneyimi metrikleri artık sıralama algoritmasının doğrudan bir parçası haline geldi. Yani Google, yalnızca en iyi içeriği sunan değil, aynı zamanda en iyi kullanıcı deneyimini sağlayan sayfaları da ödüllendiriyor. Bu durum özellikle e-ticaret siteleri için kritik, çünkü ziyaretçi memnuniyeti doğrudan satış performansına yansıyor.

LCP değeri yüksek olan (yani geç yüklenen) bir sayfa, kullanıcının sabrını zorlayarak hemen çıkma oranını artırır. Benzer şekilde, FID değeri kötü olan sayfalar, tıklama veya form doldurma gibi etkileşimlerde gecikme yaşatır ve bu da dönüşüm oranlarını düşürür. CLS problemleri ise yanlış tıklamalara, kaybolan içeriklere ve kullanıcıların siteye olan güveninin azalmasına yol açar.

MetrikSEO’ya Etkisiİyileştirme Yöntemleri
LCPYavaş yükleme hızı, sıralamayı ve kullanıcı memnuniyetini düşürür.Görsel optimizasyonu, hızlı sunucu, lazy loading.
FIDEtkileşim gecikmeleri, kullanıcıların siteyi terk etmesine yol açar.JavaScript optimizasyonu, kritik işlemleri öne alma.
CLSDüzen bozulmaları, güven kaybına neden olur.Boyut tanımları, alan rezervasyonu, font optimizasyonu.

Google’ın arama sonuçlarında kullanıcı deneyimi odaklı sinyallere öncelik vermesi, web yöneticilerinin sadece içerik üretmeye değil, aynı zamanda sayfa performansını optimize etmeye de yatırım yapmasını gerektiriyor. Bir e-ticaret sitesi için bu, ürün sayfalarının, kategori sayfalarının ve ödeme adımlarının her birinde Core Web Vitals standartlarına uyum sağlamak anlamına geliyor.

Örneğin, LCP’yi iyileştirmek için ürün görselleri modern formatlara (WebP, AVIF) dönüştürülebilir, FID’yi düşürmek için gereksiz JavaScript kodları kaldırılabilir ve CLS’yi minimize etmek için tüm medya ve reklam alanlarında boyut rezervasyonu yapılabilir.

SEO ve Core Web Vitals Uyum Stratejisi

  • Core Web Vitals raporlarını düzenli olarak Google Search Console’dan takip edin.
  • Sayfa yükleme hızını artırmak için CDN ve önbellekleme stratejilerini uygulayın.
  • Mobil uyumlu, hızlı ve kararlı sayfa düzenleri tasarlayın.
  • Performans test araçları (PageSpeed Insights, Lighthouse) ile sürekli ölçüm yapın.
  • Önemli sayfalarda A/B testleri ile kullanıcı deneyimini geliştirin.

Sonuç olarak, Core Web Vitals yalnızca teknik bir performans ölçütü değil, aynı zamanda Google sıralamalarını doğrudan etkileyen güçlü bir SEO faktörüdür. Bu metrikleri iyileştirmek, hem organik trafik artışı hem de kullanıcı memnuniyetinde uzun vadeli bir yatırım anlamına gelir. Özellikle rekabetin yoğun olduğu e-ticaret sektöründe, Core Web Vitals optimizasyonu sizi rakiplerinizden bir adım öne çıkarabilir.

Google Search Console’da Core Web Vitals Raporunu Okuma

Google Search Console (GSC), Core Web Vitals metriklerini doğrudan izleyebileceğiniz en güvenilir kaynaklardan biridir. Bu araç, gerçek kullanıcı verilerine (CrUX – Chrome User Experience Report) dayanarak sayfa deneyiminizi ölçer ve hem masaüstü hem de mobil cihazlardaki performansınızı ayrı ayrı raporlar. Core Web Vitals raporu, sitenizin LCP (Largest Contentful Paint), FID (First Input Delay) ve CLS (Cumulative Layout Shift) değerlerini toplu olarak analiz ederek, iyileştirme gerektiren alanları net bir şekilde ortaya koyar.

Rapor ekranına GSC ana menüsünde “Deneyim” sekmesinden ulaşabilirsiniz. Burada “Core Web Vitals” seçeneğine tıkladığınızda, mobil ve masaüstü için ayrı paneller göreceksiniz. Bu ayrım önemlidir çünkü kullanıcı deneyimi cihaz türüne göre büyük farklılık gösterebilir. Örneğin, mobil cihazlarda dokunmatik etkileşimler ve ağ gecikmeleri, masaüstüne kıyasla farklı optimizasyon öncelikleri doğurabilir.

Core Web Vitals Raporundaki Temel Alanlar

  • İyi (Good): Belirlenen metrik eşiklerini karşılayan sayfalar.
  • Geliştirme Gerekiyor (Needs Improvement): Kullanıcı deneyimini iyileştirmek için optimizasyon yapılması gereken sayfalar.
  • Kötü (Poor): Kritik performans sorunları barındıran sayfalar.

Raporun sol tarafında yer alan bu durum kategorileri, hangi URL’lerin iyileştirmeye ihtiyaç duyduğunu gösterir. Her kategoriye tıkladığınızda, ilgili sayfaların listesine ve bu sayfalarda hangi Core Web Vitals metriğinin problem yarattığına dair detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Metrikİyi (Good)Geliştirme GerekiyorKötü (Poor)
LCP≤ 2,5 sn2,5 – 4 sn≥ 4 sn
FID≤ 100 ms100 – 300 ms≥ 300 ms
CLS≤ 0,10,1 – 0,25≥ 0,25

Google Search Console’un en güçlü yönlerinden biri, bu metrikleri gerçek kullanıcı verilerine dayandırmasıdır. Yani bu değerler laboratuvar testleri yerine, sitenizi ziyaret eden kullanıcıların tarayıcılarında ölçülen gerçek deneyim sonuçlarını yansıtır. Bu sayede, yalnızca teknik testlerde iyi görünen ancak gerçek dünyada sorun çıkaran optimizasyon eksikliklerini de tespit edebilirsiniz.

Raporun en altında “Sorunları Doğrula” butonu bulunur. Bu buton, yaptığınız optimizasyonların Google tarafından yeniden değerlendirilmesini sağlar. Örneğin, yavaş yüklenen görselleri optimize edip CSS/JS dosyalarını küçülttükten sonra bu doğrulama işlemini başlatabilir, 28 gün içerisinde sonuçların yansıyıp yansımadığını görebilirsiniz.

Raporu Yorumlarken Dikkat Edilecek Noktalar

  • Mobil ve masaüstü sonuçlarını ayrı ayrı inceleyin, optimizasyon önceliklerini cihaz tipine göre belirleyin.
  • En fazla trafik alan sayfalarınızı öncelikli olarak iyileştirin.
  • Kötü kategorisinde yer alan sayfaları hızlıca optimize ederek SEO kayıplarını önleyin.
  • Geliştirme Gerekiyor kategorisindeki sayfalar için küçük iyileştirmeler yaparak hızlı kazanımlar elde edin.

Sonuç olarak, Google Search Console’daki Core Web Vitals raporu, yalnızca mevcut sorunları tespit etmenizi değil, aynı zamanda iyileştirmelerinizi doğrulamanızı da sağlayan kritik bir araçtır. Bu raporun düzenli olarak takip edilmesi, SEO sıralamanızın korunması ve kullanıcı deneyiminizin sürekli geliştirilmesi açısından hayati öneme sahiptir.

Performans Test Araçlarıyla Metrikleri Analiz Etme

Web sitenizin kullanıcı deneyimini ve SEO performansını artırmak için düzenli olarak performans testleri yapmak kritik öneme sahiptir. Google’ın Core Web Vitals kriterlerini anlamak ve iyileştirmek için, yalnızca Google Search Console ile sınırlı kalmak yerine, farklı performans test araçlarından da yararlanmak gerekir. Bu araçlar, hem laboratuvar verilerini hem de gerçek kullanıcı verilerini sunarak, sorunları daha net görmenizi sağlar. Özellikle PageSpeed Insights, Lighthouse, GTmetrix ve WebPageTest gibi popüler araçlar, web geliştiriciler ve SEO uzmanları tarafından yaygın olarak tercih edilir.

PageSpeed Insights

Google tarafından geliştirilen bu araç, hem mobil hem de masaüstü için Core Web Vitals metriklerini ölçer ve iyileştirme önerileri sunar.

GTmetrix

Daha detaylı yükleme süreleri, waterfall diyagramları ve üçüncü taraf kaynaklarının etkisini görmenizi sağlar.

Lighthouse

Chrome tarayıcısına entegre bir analiz aracı olup, performans, erişilebilirlik, SEO ve en iyi uygulamalar açısından raporlar sunar.

Bu araçların sağladığı veriler, özellikle optimizasyon önceliklerini belirleme sürecinde büyük kolaylık sağlar. Örneğin, GTmetrix ile sayfanın yüklenme sırasındaki her adımı adım adım görebilir, hangi kaynakların ne kadar süre aldığını analiz edebilirsiniz. PageSpeed Insights ise özellikle LCP, FID ve CLS metriklerini öne çıkararak, Google’ın sıralama faktörleri açısından en kritik alanlara odaklanmanızı sağlar.

Performans Test Süreci

  • Öncelikle test edilecek sayfaları belirleyin (en çok trafik alan sayfalar öncelikli olmalı).
  • Farklı saatlerde ve farklı cihazlarda test yaparak tutarlı sonuçlar elde edin.
  • Hem laboratuvar (lab data) hem de saha verilerini (field data) karşılaştırın.
  • Bulunan sorunları önceliklendirin ve küçük optimizasyonlardan başlayın.

Performans test araçlarının bir diğer avantajı, yapılan optimizasyonların etkisini anında görebilmenizdir. Örneğin, görsellerinizi WebP formatına dönüştürdükten sonra tekrar test yaparak sayfa yüklenme süresinde ne kadar iyileşme olduğunu ölçebilirsiniz. Bu sayede, yaptığınız değişikliklerin gerçekten olumlu etki yaratıp yaratmadığını veriyle kanıtlamış olursunuz.

Ayrıca, test raporlarında yalnızca puana odaklanmak yerine, kullanıcı deneyimini doğrudan etkileyen sorunları çözmeye öncelik vermek gerekir. Örneğin, CLS değeri yüksekse, sayfa içi öğelerin beklenmedik hareketlerini engelleyecek tasarım düzenlemeleri yapılmalıdır. FID değeri kötüyse, JavaScript yürütme süreleri azaltılmalı ve ana iş parçacığı (main thread) yükü hafifletilmelidir.

AraçAvantajıÖne Çıkan Özelliği
PageSpeed InsightsGoogle’ın Core Web Vitals odaklı önerileriMobil ve masaüstü ayrı skorlar
GTmetrixDetaylı yükleme analiziWaterfall diyagramı
LighthouseÇok yönlü analiz (performans, erişilebilirlik, SEO)Chrome entegrasyonu
WebPageTestGelişmiş test senaryolarıFarklı konumlardan test imkânı

Son olarak, performans analizlerinin düzenli aralıklarla yapılması gerektiğini unutmamak önemlidir. Web siteniz zamanla yeni içerikler, görseller ve eklentiler eklendikçe daha ağır hale gelebilir. Bu yüzden, optimizasyon sürecini tek seferlik bir işlem olarak değil, sürekli devam eden bir süreç olarak ele almak en doğru yaklaşımdır.

Kullanıcı Deneyimini Artıran Teknik İyileştirmeler

Web performansının teknik iyileştirmeleri, doğrudan kullanıcı deneyimini şekillendirir ve sitenizin başarısında kritik bir rol oynar. Core Web Vitals metriklerini iyileştirmek için yapılan optimizasyonlar, ziyaretçilerinizin sitede geçirdiği süreyi artırırken, hemen çıkma oranlarını da azaltır. Bu teknik iyileştirmeler; sayfa yükleme hızından tutun, interaktif öğelerin yanıt verme süresine, sayfa düzeninin stabilitesine kadar geniş bir alanı kapsar.

Öncelikle, kritik içeriklerin önceliklendirilmesi büyük önem taşır. Sayfanın kullanıcı tarafından ilk görülen kısmı (above-the-fold) mümkün olduğunca hızlı yüklenmeli ve render edilmelidir. Bunun için kritik CSS’ler inline olarak eklenmeli, render-blocking JavaScript ise minimuma indirilmeli veya ertelemeli (defer/async) şekilde yüklenmelidir. Böylece kullanıcı, sayfa tamamen yüklenmeden bile içerikle etkileşime girebilir.

İnteraktiflik ve Tepki Süresi İçin Öneriler

  • JavaScript yükünü optimize edin ve uzun görevleri (long tasks) parçalara bölün.
  • Event listener’larda passive modunu kullanarak kaydırma ve dokunma performansını artırın.
  • Gereksiz üçüncü taraf scriptlerini kaldırın veya erteleyin.
  • Web Worker kullanarak ana iş parçacığını serbest bırakın.

Sayfa düzeninin stabilitesini artırmak için ise, tüm görseller, reklamlar ve dinamik içerik alanları için boyut rezervasyonu yapılmalıdır. Örneğin, img etiketlerinde width ve height attributeleri belirtilmeli ya da CSS ile aspect-ratio kullanılarak beklenen alan önceden ayrılmalıdır. Böylece sayfa yüklenirken aniden oluşan yer değiştirmeler engellenir, kullanıcı deneyimi sorunsuz hale gelir.

Kullanıcı Deneyimi İyileştirme Teknikleri
  • Critical rendering path’i optimize ederek hızlı ilk boyama sağlamak
  • Lazy loading ile gereksiz kaynak tüketimini azaltmak
  • CSS ve JS dosyalarını küçültmek ve asenkron yüklemek
  • Web fontlarını optimize ederek FOIT/FOUT etkilerini azaltmak

Ayrıca, performans izleme araçlarıyla gerçek kullanıcı verilerini takip etmek, teknik iyileştirmelerin etkisini ölçmek için gereklidir. Google Analytics’in PageSpeed Insights entegrasyonu, Web Vitals API’si veya özel RUM çözümleri ile sayfa performansı anlık ve kapsamlı biçimde izlenebilir. Bu veriler doğrultusunda sürekli iyileştirme döngüsü işletmek, rekabetçi kalabilmek için hayati önemdedir.

Özetle, kullanıcı deneyimini artıran teknik iyileştirmeler, web sitenizin sadece arama motorları tarafından değil, gerçek ziyaretçiler tarafından da sevilen, hızlı, stabil ve etkileşimli bir platform olmasını sağlar. Bu da marka güveni, ziyaretçi sadakati ve satış başarısı anlamına gelir.

   

Lütfen Bekleyin

demresa
Destek Ekibi

Whatsapp'tan mesaj gönderin.

+90 850 305 89 13 telefon görüşmesi için
Hangi konuda yardımcı olabilirim?
908503058913
×
Bize yazın, çevrimiçiyiz !